By Hadisa Katliamı: Bir İntikam Hikayesi
19 Kasım 2005 sabahı, Irak’ın Hadisa kentinde Amerikan askerlerini taşıyan bir araç, şiddetli bir bombalı saldırıya uğradı. Bu talihsiz olayda bir Amerikan askeri hayatını kaybetti, iki asker ise yaralandı. Saldırının ardından Amerikan askerleri, Irak işgali süresince sıkça başvurdukları bir yöntemi izleyerek, bu saldırının intikamını masum sivillerden aldılar.
Olayın ardından geçen birkaç saat içinde, Amerikan askerleri 24 Iraklı sivili katletti. 19 Yıl Sonra Ortaya Çıktı
Patlamanın gerçekleştiği yerin yakınlarında, Bağdat’taki bir üniversiteye giden beş erkek sivil, Amerikan askerleri tarafından vurularak öldürüldü. Ardından, bölgedeki üç eve girerek içerideki neredeyse herkesi infaz ettiler. Katledilenlerin en küçüğü sadece 3 yaşında bir kız çocuğu, en yaşlısı ise 76 yaşında bir adamdı.
Katliamın ardından, Amerikan askerleri cesetleri numaralandırıp fotoğraflarını çektiler. Bu çarpıcı fotoğraflar, katliamdan tam 19 yıl sonra gün yüzüne çıktı. Ceza Bile Almadılar
Bu olay, “Hadisa Katliamı” olarak anılmaya başlandı. Dört Amerikan askeri, cinayetle suçlandı, ancak daha sonra bu suçlamalar düşürüldü. Daha sonra Savunma Bakanı olacak olan General James Mattis, katliamla ilgili bir denizciye övgü dolu bir mektup yazarak suçlamaları reddetti ve masumiyetini ilan etti. 2012 yılında, katliamla ilgili son dava, hapis cezası olmaksızın kapandı.
Hadisa Katliamı sırasında Deniz Piyadeleri Komutanı olan General Michael Hagee, 2014 yılında verdiği bir röportajda, katliama dair fotoğrafları gizli tutmakla övündü. Hagee, “Ebu Gureyb’deki fotoğrafların aksine, basın bu fotoğrafları asla ele geçiremedi. O fotoğraflar bugün hâlâ görülmedi. Bu yüzden bundan gurur duyuyorum,” şeklinde ifadelerde bulundu.
The New Yorker, katliamda öldürülen sivillerin aileleriyle birlikte Amerikan ordusuna açtıkları davanın ardından, yıllarca gizli tutulan fotoğrafları elde etmeyi başardı. Bu fotoğraflar, son derece çarpıcı. Savunmasız sivillerin çoğu, yakın mesafeden başlarından vurulmuş şekilde görüntülendi. Küçük Zeynep’i Başından Vurdular
Beş yaşındaki Zeynep Yunus Salim, bir ABD Deniz Piyadesi tarafından başından vurularak hayatını kaybetti. Zeynep, annesi, kız kardeşleri ve erkek kardeşinin yanında bir yatakta ölü bulundu. Bir deniz piyadesi, cinayetlerin ardından fotoğraflarda ölüleri ayırt etmek için kırmızı bir kalemle Zeynep’in sırtına “11” sayısını yazdı.
Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Servisi kayıtlarına göre, askerlerden biri olan Onbaşı Stephen Tatum, müfettişlere ateş etmeye başlamadan önce odadaki insanların kadın ve çocuk olduğunu fark ettiğini ifade etti. Tatum, “Çocuk olduğunu bildiğim halde yine de onu vurdum,” şeklinde çarpıcı bir itirafta bulundu. Ancak daha sonra bu ifadesini reddetti.
Öldürdükten Sonra Ayağına Sayı Yazdı
Üç yaşındaki Ayşe Yunus Salim de vurularak öldürüldü. Cesedi bulunduğunda, bir deniz piyadesi yanağına “12” sayısını yazdı. Solda, 10 kız kardeşi Saba, sağda ise 8 yaşındaki erkek kardeşi Muhammed yer alıyor. 5 yaşındaki kız kardeşi Zeynep’in uzanmış kolu, neredeyse Ayşe’nin eline değiyor.
15 yaşındaki Nur Yunus Salim, annesinin ve dört kardeşinin öldürüldüğü yatağın yanında bulundu. Nur’un hayatta kalan kız kardeşi Safa, Nur ile birlikte yatağın arkasına saklandıklarını, ancak bir deniz piyadesinin tüfeğini yatağın altına doğrultarak onlara ateş ettiğini anlattı. Asker, Safa’yı ıskaladı ama Nur, bu trajik olayda hayatını kaybetti.
Suçlamalar Düşürüldü
Katliamla ilgili dört Deniz Piyadesi cinayetle suçlandı. Ancak The New Yorker‘ın haberine göre, bu suçlamalar daha sonra düşürüldü. 2012’de, son dava hapis cezası olmadan bir savunma anlaşmasıyla sonuçlandığında, Irak savaşı sona ermişti.
